Almanya’nın Gelsenkirchen Kenti’nde Gençlik Dairesi’nin elinden aldığı kızına ulaşmak için çaba harcayan anne Ayşe Yaman, Turhan Çömez’den yardım istedi…
Almanya’nın Gelsenkirchen Kenti’nde yaşayan anne Ayşe Yaman, psikolojik sorunları olduğu gerekçesi ile elinden alınan kızı Elif Yaman için kapı kapı dolaşıp çare arıyor…
Turhan Çömez’le görüşen anne Ayşe Yaman yaşadığı olayı şöyle anlattı:
“36 yaşındayım. 1991 yılında evlendim. Bir yıl sonra kızım Elif dünyaya geldi. Bir süre sonra eşimle aramızda geçimsizlik baş gösterdi. Ayrı yaşamaya başladık. Bir dizi talihsiz olay yaşadım. Kızım beş yaşına gelince Osnabrück’te Kadınlar Evi’ne sığındım. Yaşadığım zor durum ve stres nedeni ile kızımı bir gün dövdüm. Buna sonradan çok pişman oldum ama iş işten geçmişti. Beni şikayet etmişler. Bir süre sonra Osnabrück Gençlik Dairesi gelerek çocuğumu elimden aldı. İki ay süre ile çocuğum Gençlik Dairesi’nde kaldı. Bu arada hukuki süreç başlattım. Gençlik dairesi ile yaptığım görüşmelerde, çocuğumu lütfen benden almayın, onsuz yaşayamam, ölürüm, dedim. Bu sözüm üzerine yetkililer, intihara eğilimim olduğu gerekçesi ile beni psikolojik muayeneye gönderdiler. Muayene eden doktorlar bir hastalık bulamamalarına rağmen, benim yeterince iyi bir annelik yapamayacağıma karar verdiler. Bunun üzerine ben de başka bir doktora giderek aksini kanıtlayan rapor aldım ama onu da dikkate almadılar ve kızımı benden kesin olarak aldılar. Dokuz aydır bana göstermiyorlar. Ben Müslümanım, inançlıyım, çocuğumun da Müslüman olarak yetişmesini istiyorum. Ama onu koyu Katolik bir aileye vermişler ve kiliseye götürmeye başlamışlar. Bana da kesin olarak göstermiyorlar. Bu bir insanlık ayıbı, yavruma lütfen sahip çıkın…”
İki avukat, bazı sivil toplum örgütü üyeleri ve Almanya Türk Toplumu temsilcileri ile birlikte anne Ayşe Yaman’la Bochum’da görüşen Turhan Çömez, şunları söyledi:
“Ortada üzüntü verici bir olay var. Bir annenin feryadı var. Anne Ayşe Yaman, eşinden ayrı yaşamaya başlayınca pek çok sorunla karşılaşmış. Kızına yeteri ve gereği gibi bir annelik yapamamış. Ancak, bir hekim olarak yaptığım uzun görüşmenin ardından, Ayşe Hanımda psikolojik bir rahatsızlık olduğu izlenimini edinmedim. Son derece makul, sağlıklı ve duygulu bir konuşması vardı. Kızını bir kez istemeden dövmüş ve bunu gerekçe gösteren Alman Makamları da kızını elinden alarak bakıcı aileye vermişler. Asıl sorun Elif Yaman’ın annesinden alınması değil. Mahkeme kararı ile Müslüman olamayacağına hüküm verilmesi. Alman mahkemeleri Elif’in Müslüman olarak hayatına devam etmemesi gerektiğine hükmetmişler. Bu insan haklarına aykırı bir tutum. Ve Elif halen koyu Katolik bir ailenin yanında Hıristiyan anlayışa göre yetiştiriliyor. Bu Almanya’nın asimilasyon politikasının bir ürünüdür. Başkonsolos Asım Temizgil ile görüştüm. Buna benzer pek çok vakanın kendilerine bildirildiğini söyledi. Görüştüğüm avukatlar bu durumda olan 3000 Türk çocuğunun olduğunu söylediler. Türkiye’nin bu duruma vaziyet etmesi ve derhal bir çözüm bulması gerek. Anne Ayşe Yaman’dan bir dilekçe aldım. Kızının, T.C. vatandaşı olduğunu ve Türkiye’nin vatandaşına sahip çıkması gerektiğini söylüyor. Devlet Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’ya ulaştıracağım. Bu yavrunun Almanya’dan resmen istenip, Türkiye’de kendi değerlerimize göre yetiştirilmesinin sağlanması gerek. Ayrıca bu durumda olan 3000 civarındaki yavrunun da akıbetinin araştırılması şart. Türkiye, Elif’ine, Almanya’nın tecavüze yeltenen Marcos’una sahip çıktığından daha fazla ilgi göstermeli.”
Ankara Enstitüsü, Turan Çömez
http://www.ankaraenstitusu.org/tr/yazi.aspx?ID=223&kat=138
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder