Mehmet Şevket Eygi, Milli Gazete
YAKIN tarihimizde Müslüman Türkler, kendi içlerinden çıkan veya kendilerinden görünen dinsizlerin, İslâm düşmanlarının hilelerine aldandılar, tuzaklarına düştüler ve büyük zararlara uğradılar. Müslüman Kürtler de aynı tehlike ile karşı karşıyadır. Birtakım dinsiz Kürtler veya Kürt gibi görünenler. Müslüman Kürtleri büyük zararlara, feci felaketlere uğratacak şeytanî siyasetler takip etmektedir.
Müslüman Türkler ile Müslüman Kürtler şu gerçeği akıllarından bir an bile çıkartmamalıdır: Bütün Müslümanlar kardeştir. Üstünlük şu veya bu ırka mensup olmakta değil, dindarlıkta ve takvadadır.
İsrail 50 seneyi aşan bir zamandan beri Kürt meselesini kurcalamakta, “Büyük İsrail’i” kurabilmek için Kürt unsurundan yararlanmaya çalışmaktadır. Yakın tarihte her zaman var olagelmiş olan Kürt Yahudileri şu anda nerededir? Bir kısmı İsrail’e göç etmiştir ve içlerinden Genel Kurmay Başkanı bile çıkmıştır. Türkiye’de kalanlar ise sosyolojik Müslüman maskesi takmıştır.
Türkiye’de Türklerle Kürtleri birbirine düşman etmek isteyen iki güç bulunmaktadır. Birinci kesim Türk ve Müslüman görünen G. Y.lerdir. İkinci kesim ise Kürt ve Müslüman görünen Yahudilerdir.
Türkiye çeşitliliği içinde en büyük iki unsur Türkler ve Kültlerdir. Bunları birbirine düşman etmek, bunları birbiri ile çatıştırmak elbette hayırlı bir şey değildir. Bunu yapanlar vatan hainidir. Niçin yapıyorlar? Çünkü bu topraklar üzerinde bir saltanat, hakimiyet, hegemonya kurmuşlardır. Bu saltanat sayesinde yüz milyarlarca dolar rant elde etmekte, ülkenin yağını balını yemektedirler. Saltanatlarını sürdürmek için Türkle Kürdü, Sünnî ile Alevîyi, dinci ile laiki çatıştırmaları gerekir. Böl parçala ve hükm et...
Türkiye Müslümanları şimdiye kadar bu oyunlara geldiler. Artık yavaş yavaş uyanmaya başladılar.
Birileri benim “Türkiye Müslümanları” dememi sevmeyecek, beğenmeyecektir. Niçin böyle demeyecekmişim? Türkiye Masonları, Türkiye Yahudileri, Türkiye Atatürkçüleri, Türkiye sanayicileri denilebiliyor da, niçin Türkiye Müslümanları denilmeyecekmiş?
Türkiye Müslümanları, etnik bakımdan hangi ırka ve kökene mensup olurlarsa olsunlar, öncelikle Müslümandırlar. Hiçbir Müslüman “Ben önce şu ırktanım, ondan sonra Müslümanım...” diyemez, dememelidir.
Türkiye’de yaşayan Türkler, Kürtler, Çerkesler, Arnavutlar, Boşnaklar ve diğerleri, çeşitlilik içinde sarsılmaz bir birlik oluşturmalıdır.
Kürtlerin içine sızmış birtakım Gizli Yahudiler bağımsız ve ayrı bir Kürdistan kurmaya çalışıp durdular. Böyle bir şey mümkün müdür? Hiç düşünmeden bu soruya mümkün değildir cevabını vermemiz gerekir. Çünkü, son kırk yıl içinde Kürt nüfusu ülke geneline yayılmış, dağılmıştır. Eskiden en büyük Kürt şehri Diyarbakır (doğrusu Diyarıbekir’dir) idi. Şu anda Türkiye’nin en büyük Kürt şehri İstanbul olmuştur. Bu durumda nasıl bağımsız bir Kürdistan kurulabilir’?
Geçenlerde birtakım Kürt politikacılar “Biz Güneydoğuda laikliğin garantisiyiz. Biz gidersek Şeriat hakim olur...” mealinde laflar ettiler. Onların Şeriat dediği İslâm’dır... Kürt kardeşlerimiz çok iyi bilsinler ki, ülkemizdeki, insan haklarına tamamen aykırı dinsizliklerin sorumlusu Türkler değildir. Ülkemizdeki dinsizliklerden, olumsuzluklardan Müslüman Türkleri sorumlu tutmak haksızlık olur.
Müslüman Kürt kardeşlerime birtakım tavsiyelerim var.
Birincisi: Dinsiz, İslâm’dan uzaklaşmış, dinî tatbikatı olmayan politikacılara inanmasınlar.
İkincisi: İcazetli gerçek ulemaya ve gerçek şeyhlere kulak versinler, onları dinlesinler.
Üçüncüsü: İslâm kardeşliğini bozacak hareketlerden, davranışlardan, söz ve yazılardan uzak dursunlar.
Dördüncüsü: Menfi kavmiyetçiliği öldürücü bir zehir bilsinler.
Beşincisi: Müslümanlar arasındaki üstünlüğün ve faziletin takva ile, dindarlık ile, ilim ile, hayır hasenat ile olduğunu kabul etsinler.
Türkler içlerindeki şeytanlara, Kürtler içlerindeki şeytanlara uyarlarsa hepimizin sonu felaket olur.
http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=writersnews&id=16173
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder