Atılgan Bayar, KorsanHaber.com
KORSANHABER.COM sitesi Amerika’lı siyasi analist Michael Rubin’in çok önemli bir makalesini İngilizce orjinaliyle vakit kaybetmeden yayına sokmuş.
Ben de Amerika’nın Kuzey Irak konusundaki çok önemli politik dönüşümünü haber veren bu makaleyi sizinle paylaşabilmek için Analiz saatine kadar hızla okudum.
Michael Rubin özetle şunları söylüyor:
1. Amerika’nın Barzani ve Talabani ile işbirliği yapmasına Türkiye neden olmuştur. Tezkere krizi Amerika’ya başka çıkar yol bırakmamıştır.
2. Bölgeye giden Amerika’lı askeri ve sivil personel çok enteresan bir muhatap ile karşılaşmıştır. Türklerin seramoni ve saygın diplomasi yöntemine alışmış personel KDP ve KYP yetkililerinin hediyeler, rüşvetler ve hatta kadın ikramları karşısında büyük bir bocalama ve kirlenme sürecine girmiştir. Bazı Amerikalılar emekli olduktan sonra Barzani için çalışmaya başlamışlardır. Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert. D. Blackwill bunlardan biridir. Emekli olduktan sonra Neçirvan Barzani’ye danışmanlık yapan Harry Schaut da bunlardandır.
3. Irak’ta Amerikan güçlerini yerleştiren General Jay Garner ve Albay Dick Naab savaştan sonra emekli olup ticari kontratları takip etmek için bu ülkeye dönmüştür.
4. Talabani’nin oğlu, istihbarattan da sorumlu Kubat Talabani Amerika’da ilişkide bulunduğu bazı politikacıları desteklemek için ülkesinde para toplamış ve bu parayı Kongre adaylarını desteklemekte kullanmıştır.
5. Türklerin Irak’ta bulunmaması Kürt yönetiminin çok talepkar olmasına sebep olmuştur. Irak’a özgürlük getirmek isteyen operasyonda KYP ve KDP Amerikan güçlerinden sonra kendilerini ikinci güç olarak görmektedir.
6. Ama maalesef Barzani ve Talabani kabile yönetimlerini güçlendirmiş ve demokrasi ile hiç ilgileri olmadığını ispat etmişlerdir.
7. Saddam idam edilirken Kürt entelektüeller ironik bir şekilde üniversitelerde ve kahvehanelerde Barzani ve Talabani’nin yaptıklarının da Saddam’dan hiç farkı olmadığını konuşmaya başlamıştır. Hapisteki 3000 tutuklu kayıptır. Barzani Saddam gibi kimyasal silah kullanmamıştır ama ayın insan hakları suçlarını işlemiştir.
8. Barzani yeğenini başbakan ilan etmiş, 35 yaşındaki oğlunu istihbaratın başına geçirmiştir. Diğer akrabalarına televizyon ve gazeteleri vermiştir. Talabani’nin karısı Hero Han yerel uydu istasyonunu yönetiyor. İstihbarat’a oğlu bakıyor. Yakını Washington temsilcisi.
9. Barzani amcasını dışişleri bakanı yapıyor, Talabani kayınbiraderini sudan sorumlu bakan. Dünürlerini Çin’e elçi atıyor.
10. Manzara tam bir diktatörlük manzarası.
11. Bu manzarada Amerika’nın hiçbir çıkarı yok. Aksine burada Amerika için büyük bir tehlike yatıyor.
12. Bu diktatörlük yönetimi ve gelir dağıtımındaki eşitsizlik bölgede radikal İslamcıları güçlendiriyor. Halk İslamcı olmasa bile sırf temiz yönetim için Kürdistan İslam Birliği’ne kaymaya başlıyor.
13. Bu da bölgede terör için uygun zemin yaratıyor.
14. Ayrıca PKK konusunda da inisiyatif almayan Kürt Yönetimi Türkiye ile ilişkileri zora sokuyor. Örneğin PKK’nın varlığı bulunan bir Kuzey Irak’ta kurulacak Amerikan üssü, ABD-Türkiye ilişkilerini onarılamaz biçimde yaralayabilir.
Hızla bu başlıklarla özetleyebileceğim bu önemli makale önümüzdeki günlerde Türk Amerikan ilişkilerinin ana tartışma maddelerinden biri olacak. Elbette biz de tartışmaya devam edeceğiz.
Michael Rubin’in sözleriyle söylersek, Amerika’da bir kısım yetkili artık ‘Barzani ve Talabani Amerika’nın güvenine ihanet etmiştir,’ diye düşünüyor.
Umarız tarihin bu ilginç dönemecinde Türkiye tezkere krizinde yaptığı hatayı bir kez daha tekrarlamaz ve Barzani ile Talabani’nin tasfiye edileceği yeni düzende ön alabilir.
Ancak, yanlış bir karar ile Barzani ve Talabani’nin önünü açan bazı iradeler; bugün feraset gösterebilir ve Barzani’den nemalanmaktan vazgeçebilir mi, emin değilim.
Türkiye’yi bu kez de, Barzani yüzünden ABD ile çatışmaya düşme tehlikesi bekliyor. Çünkü yetersiz siyasi akıl, tezkere pişmanlığını Barzani ile kapatmaya çalıştı ve Barzani’yi gerçekten ABD’nin stratejik ortağı zannedip onunla işbirliği yapmaya başladı.
Ancak anlaşılan o ki Barzani yakında Saddam muamelesi görmeye başlayacak. Bakalım Türkiye yeni pozisyona hızla uyum gösterebilecek mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder